60-70 yıl önce Osmanlıca meraklısı bir edebiyat öğretmeni, öğrencilerine sürekli şunu söylermiş: -Dersimde herkes Osmanlıca konuşacak, sorduğum sorulara Osmanlıca cevap verecek, yeni Türkçe konuşmak yok. Soğuk bir kış günü o öğretmen,sınıfın ortasındaki büyük sobaya yanaşıp, arkası sobaya dönük vaziyette dersini anlatırken, sobadan sıçrayan bir kıvılcım öğretmenin ceketinin arkasını tutuşturmuş Parmak kaldırıp söz isteyen öğrenci başlamış konuşmaya: -Efendim, arka cenahınızdaki sobanın derunundaki parça-i nârdan kopan bir şerare, şahsınız istikametine tevcihlenerek,ceketinize sirayet etmiştir ve dahi mabadınıza intikal etmek üzre revan olmaktadır. Öğretmen arka tarafında giderek artan ısının da etkisiyle olayı anlayınca,sinirlenerek öğrenciye cevap vermiş: -Evladım şuna g.tün yanıyor desene, ne uzatıyorsun.