Ana içeriğe atla

Aydın Olmanın Koşulu-Çetin Altan


Neyin, neden olduğunu bir gerekçe bulup açıklayamazsanız, aydın kişi sayılmazsınız.
Her olayın nedenini açıklayacaksınız, ancak açıklama yaparken de ortalığı fazla dalgalandırma-yacaksınız.
Kıvrak zekâlı aydın kişi olmanın koşulu budur.
***
Örneğin, çocuk her yıl sınıfta çakıyor. Anne sızlanıp durmada, baba küplere biniyor. Bu olayın nedenine en uygun gerekçe nasıl bulunur?
Yaşından ötürü bunalım geçiriyor.
***
Çocuğun sersem olduğu için değil de, yaşından ötürü bunalım geçirdiğinden tembellik ettiği için sınıfta kaldığı gerekçesi pek bilimsel sayılmaz.
Sayılmaz ama anneyle babayı rahatlatır.
Sıkışırsan,
- Eğitim bozuk efendim, düzen sorunu, dersin, paçayı kurtarırsın.
***
Çocuk sınıfta çakınca demek ki anneyle babayı kızdırmadan gösterebileceğiniz iki gerekçe var. Biri:
- Yaşından ötürü bunalım geçiriyor.
Öteki:
- Eğitim bozuk efendim, düzen sorunu...
***
Adam her akşam kafayı çekiyor, sonra da,
- Kül tablasını niye dökmediniz, yahut,
- Neden soğuk değil bu su, diye hır çıkarıp camı, çerçeveyi indiriyor.
Aydın kişi olarak buna da usturuplu bir gerekçe bulmanız zorunludur.
- Yaşından ötürü bunalım geçiriyor, derseniz, karısı anlamlı anlamlı başını sallar ama adam kızar böyle gerekçeye.
Bu tür krizlere tıbbi bir gerekçeyle yaklaşmak daha iyidir.
- Stres, dersiniz.
***
Strese her şey girer. Karın ağrısı, baş ağrısı, böbrek ağrısı, boyun, kol ağrısı, kafa kırma, göz çıkarma, küfretme, nara atma, hizmetçiye sulanma, karıyı boşama, işten çıkma, müdürle kavga, sigarayla uyuma, meyhanede gecikme, sofraya küsme, her şey...
Kim nerede ipin ucunu kaçırmışsa, yahut kendinden sızlanıyorsa gerekçe olarak stresi dayanırsın.
***
Böylece, “yaşından ötürü bunalım” yahut “stres”, yahut “düzen sorunu” diye cebinde üç gerekçe varsa, her olayın nedenini aydın kişi olarak ortalığı fazla bulandırmadan kolayca çözebilirsin.
Bakkal kazık attı.
Gerekçe: “Düzen sorunu.”
Otobüs geç geldi.
Gerekçe: “Düzen sorunu.”
Karı evden kaçtı.
Gerekçe: “Stres.”
Koca hırsından sürahiyi aynaya patlattı.
Gerekçe: “Stres.”
Çocuk komşunun kızını
iğfal etti.
Gerekçe: “Yaşından ötürü bunalım.”
Para yetmiyor.
Gerekçe: “Düzen sorunu.”
Elektrikler kesildi.
Gerekçe: “Düzen sorunu.”
Karın ağlayıp duruyor.
Gerekçe: “Yaşından ötürü bunalım.”
***
Ayakkabı ayağını sıkıyor.
Gerekçe... Ahmaklık edip ayakkabıyı ayağına küçük almışsın...
Neden ahmaklık ettiğine gelince, günün yorgunluğundan dikkatin dağılmış, yani stres... Neden o kadar yoruluyorsun, düzen sorunu...
Ayakkabının sıktığından ötürü sövüp sayarsan, yaşından ötürü bunalım...
***
Aydın kişi olarak olayların nedenini bulmak için bu üç gerekçe yeter de artar bile. Gerekçeyi bulduktan sonra çaresini bulmayı da Tanrı’ya havale edersin...
Böylece aydın kişi olarak her şeyin nedenini bilir, rahat edersin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fuzuli'nin Gazelleri

GAZEL - 1 1. Dostum âlem seninçün ger olur düşmen bana Gam degil zira yetersin dost ancak sen bana 2. Aşka saldım ben beni pend almayıp bir dosttan Hiç düşmen eylemez anı kim ettim ben bana

OĞLUM-HİkÂYE

Bu öykümü özel çocukları olan dünyanın en özel en fedakar annelerine armağan ediyorum. Sevgimle... OĞLUM Doktorun muayenehanesinden çıktığımızda, şu an da olduğu gibi gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Eşim, çocuğumuzda bir tuhaflık var dediğimde, bana kızıp, küfrettiği gibi, doktora küfretmeye başladı. “Aslan gibi oğlumu, neden psikiyatra götüreyim” diye söylenip, durdu. O yıllar, Sivas’ta çocuk psikiyatrı değil, psikiyatr bile yoktu. Mahmut’umu, Ankara’ya bir psikiyatra götürmek için, babasını ikna edebildim. Nasıl ikna edebildiğimi ne düşünmek, ne de söylemek istiyorum. Ankara’da, çocuk psikiyatrının teşhis koyması çok uzun sürmedi. Gözlerime baktı, “Mahmut otistik” dedi. Otistik… Otizm ne ola… Otistik ne ola… İlacı… Nasıl ilacı olmaz… Vardır bir ilacı… Yok mu? Peki, kaç yaşında geçer… Hiç geçmez mi… Ben iyi bir annemiyim… Babasına yazıklar mı olsun… Olsun be doktor, babasına yazıklar olsun, nasıl anladın ki bunları… Mahmut’umun sırtında dayak...